Ekonomi Gazetesi, 24 Aralık 2024
Köşemizin geleneğine uyalım ve bu yılın son yazısında da yılın kelimelerini konuşalım. Beyin çürümesinden ‘kakistokrasi’ye, kutuplaşmadan ‘manifest’e, yapay zekâdan ‘brat’e uzanan seçimlere bakınca, teknoloji ve toplumsal dönüşüm yıla damga vurmuş.
Oxford sözlüğünün seçimi olan ‘beyin çürümesi’ çok konuşuldu. Reel videolar, tweetler ve e-postalarla dolu modern hayatı adeta birebir anlatan terim aslında ilk kez 1854’de Henry David Thoreau tarafından kullanılmış: “İngiltere patates çürüğünü tedavi etmeye çalışırken, çok daha yaygın ve ölümcül bir şekilde hüküm süren beyin çürüğünü tedavi etmek için kimse çaba göstermeyecek mi?”. Buna öngörü mü dersiniz; bilgi çağının insanlığa getirdikleriyle sanayi devriminin sebep olduklarının benzerliği mi; yoksa hayatta pek çok şey değişirken temel konuların aynı kalması mı?
Oxford’un geçen yılki tercihi olan ‘rizz’ bir popüler kültür ifadesiydi, hatta seçilene kadar duymamıştım (karizma kelimesinin kısatlmasıymış). Bu yıl benzer bir tercihi Collins yapmış: ‘brat’. Yumurcak, velet, rahatsız edici çocuk gibi tercüme edilebilecek kelime Charli xcx’nin yazın çıkan albümü ile meşhur oldu. Collins bu kelimeyi ‘kendine güven, bağımsızlık ve hayattan zevk alma’yı ifade ettiği için seçtiğini söylüyor. Geçen yıl tercihlerini yapay zekâdan yana kullanmışlardı.
Dictionary tam ters bir seçim yapmış: demure (çekingen/ uslu). Ancak bu kelimenin yaygınlaşmasında da bir popüler kültür izi var: moda ve güzellik inflluencer’ı Jools Lebron’un ifadeyi kullanması. Belki bir anlamda kendini gösterme/ beğendirme eğiliminin aşırıya kaçmasına tepki olarak görülebilir. Dictionary’nın geçen yılki seçimi daha teknik bir kelimeydi: yapay zekânın ‘hayal görmesi’, yani gayet kendinden emin şekilde yanıltıcı bilgi üretmesi ve bunu gerçek gibi sunması anlamındaki halisünasyon.
Cambridge’in tercihi, ülkemizde de kullanılan: ‘manifest’. Aslında ‘bir şeyi net olarak gösterme’ anlamına gelen kelime, ‘istediğin bir şeyi başarmayı hayal etmek, bunu yapmanın onun gerçekleşme olasılığını artıracağına inanmak’ anlamıyla kullanılıyor.
Merriam-Webster bu yıl da toplumsal bir yaklaşım göstermiş: kutuplaşma. Dünyanın pek çok ülkesinde, pek çok konuda yaşanan bir durum. Bu durum muhtemelen sosyal medyanın yükselişiyle artıyor. Geçen yılki kelimeleri de benzer bir hassasiyet taşıyordu: aslına uygun, bozulmamış, özgün anlamındaki ‘otantik’. Yapay zekâ uygulamalarının verdiği cevaplarının güvenilirliğinden tam emin olamamak… Ünlülerin mesajlarının doğruluğundan tam emin olamamak… Sosyal medyadaki haberlerin, bilgilerin, mutluluk pozlarının gerçekliğinden tam emin olamamak…
Toplumsal/ siyasi hassasiyet gösterenlerden biri de The Economist dergisi. Tercihleri olan kakistokrasi, en niteliksiz kişilerin yönetimi oluşturduğu yönetim biçimi. İngiliz yazar Thomas Love Peacock’un 1829’da kullandığını düşünürsek, uzun zamandır hayatımızda olan bu mesele, şirketlerin belki de en dikkat etmesi gereken husus. Zira yetersiz kişiler sadece kötü performans göstermezler – firmadaki başarılı kişilerin ayrılmasına yol açarlar ve organizasyona yeni yeteneklerin gelmesine engel olurlar. Gresham’ın para için söylediği şey, insan için de geçerlidir: ‘kötü para iyi parayı kovar’.
Türk Dil Kurumu da yılın kelimesi için bir anket yapıyor (yazıyı yazarken sonuçlanmamıştı). Yedi aday şöyle: kalabalık yalnızlık, merhamet, yabancılaşma, algoritma, yozlaşma, yapay zekâ ve dijital yorgunluk. Dünyaya paralel olarak, teknoloji ile toplumsal durumların iç içe geçtiğini görüyoruz.
Tüm okurlarımıza sevdikleriyle birlikte, sağlıklı, mutlu ve bereketli bir yıl diliyorum.