İş hayatının en zor yanlarından biri, farklı özelliklere sahip bireylerden iyi işleyen bir takım kurabilmek. Herkesin değişik bir perspektif sunabileceği kadar çeşitli, ama birlikte çalışabilecek kadar ortak yanları olan bir ekip iddialı bir hedef.
Bunu yaparken uzmanlık, yaş, cinsiyet, eğitim, tecrübe gibi kriterlerle bir denge aramak mümkün. Çoğu şirkette göz ardı edilen, ancak bunlar kadar önemli olan bir konu daha var: kişilik tipi. ‘Diğerlerini ölçme yolu belli, kişilik çok subjektif’ dediğinizi duyar gibiyim. Acaba öyle mi?
Geçenlerde yayınlanan ‘T.C kimlik numaranı ezberleme şekline göre hangi zeka türüne sahipsin?’ haberi doğruysa meseleyi zaten çözdük sayılır. ‘Analitik’ mi yoksa ‘müzikal ve sosyal’ mi olduğunuzu hemen anlamanız işten bile değil (!) Bunun alternatifi ancak beğendiğiniz yazı fontuna göre bir kişilik tasnifi olabilir! Gelin biraz daha bilimsel bir yaklaşım deneyelim ve analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung’a da kulak verelim.
Jung, kişiliğimizi dört ana eksen etrafında sınıflandırmış. Bunun üzerine inşa edilen, bireylerin kendi değerlendirmeleriyle tercihlerini ölçen Myers Briggs testi (MBTI) de ona ltı kişilik tipi oluşturmuş (dört eksen, ikişer kutup):
– İçe dönük (I) / dışa dönük (E) — enerjimizin kaynağı (içimiz mi başkaları mı)
– Duyusal (S) / sezgisel (N) – bilgimizin kaynağı (spesifik veriler mi genel sezgiler mi)
– Düşünsel (T) / duygusal (F) – bilgiyi kullanma yöntemimiz (mantık mı hisler mi)
– Yargısal (J) / algısal (P) – iş yapış tarzımız (organize mi daha rahat mı)
Örneğin ekibimizde INTP bir arkadaşımız olsun. Kavramsal düşünmekte (T) ve seçenekleri erkenden kapatmamakta rahat olmakla (P) birlikte, işin insanı yönünü yakalama (F) ve organize çalışma (J) alanlarında takım arkadaşlarıyla bir uyum yakalamasına dikkat etmek gerekebilir. Yahut,o büyük toplantılarda yorgun düşerken (I), bu durumlarda enerji dolan (E) bir patronla çalışmakta zorlanabilir.
Elbette birkaç hususu vurgulamak lazım. Birincisi, bu sınıflandırma kabiliyetleri değil tercihleri gösteriyor. Yani bir F gayet mantıklı kararlar verebilir yahut bir I insanlarla sohbet edebilir. İkincisi, her eksendeki tercihimiz aynı baskınlıkta olmayabilir – net tercihimiz olmayan eksenler bulunabilir. Üçüncüsü, MBTI sık kullanılmakla birlikte sadece bir yaklaşım. Kişileri robotmuş gibi belli işlere koymamızı sağlayacak bir program ya da bilim soslu bir burç yorumu değil.
Burada önemli olan nokta, ekip üyeleri arasında açık iletişimle tercihleri anlayıp kişilerin hayatını kolaylaştırmak. Yönetim danışmanlığı yaptığım yıllarda proje ekiplerim sıkça değişiyordu. Toplantı tiplerini ve iletişim sıklığını, takımdakilerin kişilik tiplerine göre ayarlamak yararlı olmuştu. Uzun süre birlikte çalışılan durumlarda bu konu kendi mecrasında hallolabilir.
ABD’nin ülke slogan olan ‘çokluk içinde birlik’ (e pluribus unum) iş hayatı için de önemli. Ekip yönetiminde diğer özelliklerin yanında kişisel tercihleri/ baskın özellikleri de göz önünde bulundurmakta yarar var.