12 Ocak 2021
Komşumuzun, en büyük müşterimizin veya önemi bir yatırımcınızın ne yaptığı hayatımızı mutlaka etkiler. Kapı komşumuz, ihracatımızın yarısını satın alan, bize doğrudan yatırımının büyük kısmını yapan Avrupa Birliği (AB) Endüstri 5.0 vizyonu yayınladı. Bu hafta onu konuşalım.
Teknolojide ABD ve Çin’in diğer ülkelerle arayı giderek açması uzun süredir AB’de sıkıntı yaratıyor. 2009’da dünyadaki en değerli 10 şirket arasında sadece bir teknoloji firması varken (Microsoft), 2019’da en değerli beş şirketin beşinin de ABD’li teknoloji firması (Microsoft, Amazon, shoppingmode Apple, Google ve Facebook) olmasını not ediyorlar. Öte yandan Çin’in bilhassa yapay zeka ve robotlar alanındaki çalışmaları herkesin dikkatini çekiyor. AB bu açığı kapatmak için insan odaklılığı ve çevreyi ana farklılık noktaları olarak belirlemiş. Regülasyonları ve birlik-içi programları da bu alanlarda rekabet avantajı sağlamak için değerlendiriyor.
Örneğin kişisel verilerin korunmasındaki hassasiyet ve teknoloji devlerine verilen tekelleşme cezaları. Örneğin Yeşil Hamle (European Green Deal), Dijital Çağı Yakalama (Europe Fit for the Digital Age) ve İnsanlar için Ekonomi (Economy that Works for People) girişimleri. Velhasıl Endüstri 5.0, bir anlamda Endüstri 4.0’ın daha çevreci ve daha insan odaklı hali.
Bu yeni yaklaşımın şirketlerimiz üzerinde dört temel alanda doğrudan etkisi olmasını bekleyebiliriz.
BİR: REGÜLASYONLAR. Gerek dijital hizmetlerde gerekse sanayi ürünlerinde kişisel veri korunmasından çevre etkilerine uzanan ilave düzenlemeler bekleyebiliriz. Bilhassa AB-dışı şirketlerin işini zorlaştırabilecek bu uygulamalara firmalarımız erken adapte olmak mecburiyetinde. Yoksa hemen yanımızdaki dünyanın en büyük ekonomisine ürün-hizmet satmamız zorlaşabilir.
İKİ: HİBE-DESTEK PROGRAMLARI. Yeni Horizon programı başta, önceliklerin nereye kaydığını hem üniversitelerimizin hem de yeni girişimlerimizin yakından takip etmesi elzem. Bu tip ‘bedava’ kaynaklar, bilhassa geliştirme aşamasında çok kıymetli.
ÜÇ: YATIRIMLAR. Etki yatırımcılığının (impact investing) yükselişini bu köşede bir yıl önce (Yeni Yıl, Yeni Kapitalizm; 8 Ocak 2020) dile getirmiştik. ‘Özel sektörün yaratıcılığı, üretkenliği ve getiri hevesini sosyal konuları çözmek için kullanmak’ şeklinde özetleyebileceğimiz bu alana odaklanmış fonlar, firmalarımız için ilginç finansman kaynakları olabilir.DÖRT: REKABET. Endüstri 5.0 kabiliyet anlamında firmaların 4.0’a ulaştığını varsayıyor. Halbuki, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Sanayide Dijital Dönüşüm Projesi çerçevesinde yapılan Dijital Olgunluk Analizi’nde ele alınan şirketlerin ortalama skoru 4 üzerinden 1.9. Performans aralığı 1.3 ila 2.9. Yani skoru 3 ve üzerinde şirket çıkmamış! Yani önce sanayimizi 2.0-3.0 mertebesinden 4.0’a çıkarmamız, sonra da üzerine yeni hassasiyetleri ekleyerek 5.0’ı konuşmamız lazım.