13 Mayıs 2020
Litvanya’nın başkenti Vilnius şirin ama pek tanınmayan bir şehir. Havaalanında sizi ‘Vilnius nerede bilmiyorum ama neyse ki pilot biliyordu!’ levhası karşılıyor (bu bile şehri sevmeye yeter!). Şehrin tren garını andıran havaalanı şimdi bir açık hava sineması olmuş. Sebep elbette korona!
Geçen hafta Özyeğin Sosyal Girişimler’in raporu vesilesiyle Türk şirketlerinin koronavirüse nasıl tepki verdiğini konuşmuştuk. Gelin bu hafta da köşemizin adına uygun olarak dünyadan bazı ‘korona’ inovasyonlarını ele alalım. ‘İhtiyaçların icatların anası’ olduğunu bir kere daha görelim. Belki şirketlerimizin ilham almasına da vesile oluruz.
Önce ‘krizi fırsata çevirenler’ ile başlayalım. Malum, sosyal mesafe artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Bunu Çin’de bir okul öğrencilerine rengarenk, dev şapkalar giydirerek yapmış. ABD’deki bir firmaysa bu ihtiyacı yaklaşan ‘giyilebilir teknoloji’ dalgasıyla birleştirmiş. Çalışanların birbirine fazla yaklaşması durumunda alarm veren sensörler üretmeye başlamış.
Korona günlerine en hızlı adapte olan alanlardan biri kültür-sanat. Sanal müzeler, online fotoğraf arşivi ziyaretleri veya koro üyelerinin ayrı ayrı kaydedip sonra montajladıkları konserler hayatımıza girdi. Yapay zeka firması Zoan da sanal Helsinki’de online bir konser düzenlemiş. Firmalar mevcut teknolojilerini farklı açılar kullanarak öne çıkarmayı düşünebilirler.
Sosyal faaliyetler deyince akla bugünlerin popüler tartışması ligler geliyor. Ünlü tenisçilerin PlayStation üzerinden sanal Madrid Açık Turnuvası’nı oynamaları izleyicilere aynı tadı verdi mi bilmiyorum. Ama spor izleyiciliğinin ve oyun oynamanın yaygın olduğu, çok başarılı oyun geliştirme şirketlerinin çıktığı ülkemizde e-spor için de bir fırsat penceresi açıldı.
Korona hepimizi dijital dönüşüm ve teknolojinin önemine ikna ediverdi. Ancak bazı uygulamalar insanı bir ‘Black Mirror’ bölümünde hissettirmiyor değil. Japonya’da hastalığın hafif semptomlarını gösterdiği için otellerde karantinaya alınan kişilere robotların bakması gibi! Seul Incheon Havaalanı’nda ‘güvenli seyahat’ için yapay zeka, biyometrik data ve büyük veri kullanımı ‘gelecek’ dediğimiz şeyin aslında ‘gelmiş’ olduğunun net bir göstergesi.
Bu dönemin en büyük meydan okuması kayıp talep ve istihdam alanında olacak. Kapalı olan restoran ve kafelere ürün satamayan küçük çiftçilerin doğrudan tüketiciye ulaşmasını sağlayan ABD’li Steward önemli bir rol oynuyor. Keza, Pakistan’da işini kaybeden 60 bin kişinin ‘ağaç dikme seferberliği’nde istihdam edilmesi de en azından bir pansuman tedbir.
Nihayet, sanal randevular ve online denemeler sunan Amsterdamlı optik firması Ace&Tate’den, yeni kreasyonunu 3 boyutlu anime modellerle tanıtan Sprayground’a kadar pek çok firma da reel-sanal hayat melezi geleceği bize gösteriyor. Ana kaynak ve başka örnekler için: www.covidinnovations.com/