TBMM Basın Toplantısı, 17 Temmuz 2024
Üniversite sınav sonuçları dün açıklandı. Gençleri ve ailelerini tebrik ediyorum. Bu vesileyle hem üniversitelerin durumunu konuşalım hem de tercih yapacak gençlere bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
İlk adım: Sınav
- TYT’ye 2 milyon 819 bin AYT’ye başvuran 1 milyon 776 bin aday sınava girdi
Doğru yanıt sayıları:
- TYT Türkçe 40’ta 21
- TYT Sosyal Bilimler 20’de 9
- TYT Matematik 40’ta 8
- TYT Fen 20’de 3,5
- AYT Matematik 40’ta 5,5
- AYT Fen 40’ta 6
- AYT Din 6’da 1,2
- YDT İngilizce 80’de 35
Bu tablo bana ‘Akıl Oyunaları‘ John Nash’in sözünü hatırlatıyor: matematik bilmeyen toplumlarda adalet olmaz! Bu tablo bana Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçesinde orta ve temel eğitime harcadığı bütçe 906 milyar lirayı hatırlatıyor. Okulları açık olduğu her gün 5 milyar lira! Sayın Milli Eğitim Bakanı ‘internetin parasını ödüyoruz diyor – harcadığınız her kuruşun parasını biz veriyoruz.
İkinci adım: Yerleşme
- 2024 yılında ön lisans programları için 388 bin, lisans programları için 465 bin olmak üzere 853 bin kontenjan var. Açık öğretim ve uzaktan öğretim kontenjanlarıyla birlikte toplamda 1 milyon 61 bin kontenjan açıldı.
- Bunlara yerleşen arkdaşlar Türkiye’de 7 milyon üniversite öğrencisi arasına katılacaklar. Neredeyse Bulgaristan nüfusu kadar!
- Türkiye’de 208 üniversite var.
- 2005’te bu sayı 77’ydi. Bu yıllar arasında ülkedeki üniversite sayısı neredeyse üç katına çıktı. Bu işin üç sebebi var: birincisi, siyasi itibar. İkincisi, gençlerin işsizliğini ertelemek. Üçüncüsü: okul açılan yerlede çarşı-pazarın canlanması. Unutmayalım “fazla para basmak para devalüasyonuna, fazla diploma basmak diploma devalüasyonuna neden olur.”
- Nitekim dünyada İlk 500’e giren sadece 3 Türk üniversitesi var: ODTÜ (336), İTÜ (404, Koç (431). İlk 1000’de ise toplamda 10 üniversite var. Bilkent Üniversitesi (502), Boğaziçi Üniversitesi (514) Sabancı Üniversitesi (526), İstanbul Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi.
Üniversite Dönemi.
Üniversite öğrencileri üçlü kıskaçta:
- Geçim derdi
- Yasaklar
- Gelecek kaygısı
Geçim ile başlayalım. Dünya Bankası’nın 2024 yılı için belirlediği mutlak yoksulluk sınırı 2,15 dolar. KYK kredi ve burs miktarı 2024 yılında lisans öğrencileri için 2.000 lira olarak belirlendi. Yani günde 2 dolar. Gençlerine en kötü şartları reva gören iktidar.
-
- İstanbul’da ortalama ev kirası aylık 22.500 lira. Yani 10 öğrencinin aylık burs/kredi miktarı kadar. Yine, İstanbul Planlama Ajansı verilerine göre aylık özel öğrenci yurdu 10.360 lira. BEN OKUYAMAZDIM.
- Gaziantep-İstanbul otobüs bileti 1.250 TL, Hatay-Ankara 900 TL, Denizli-İstanbul 1000 TL, İzmir-Diyarbakır arası 1.300 TL.
- Mobil faturalarda Türk Telekom 3 gb internet tarifeli fatura aylık 250 TL. Turkcell 5 gb internet tarifeli fatura aylık ücreti 300 TL, Vodafone 8 gb internet tarifeli fatura aylık 270 TL. Gençlere vergisiz cep telefonu, ücretsiz internet vaatlerinin de hayal olduğunu hatırlaralım.
- Yasaklar ile devam edelim. Öğrenci kulüplerinin davette bulunması yasak. Festival yasak. Hatta mezuniyet töreni yasak. Öğrenciler, hocaları ve aileleri için en mutlu günlerden biridir. Bu bile esirgeniyor. Örneklerdeen biri de benim 25 sene önce mezun olduğum Boğaziçi Üniversitesi.
- Gelecek kaygısı. İnsan gençken kaygı duyuyor. Üstelik bir değişim ve dönüşüm çağında yaşıyoruz. Bunun kendine göre zorlukları var. Yapay zeka, robotlar, büyük veri istihdam piyasasını dönüştürecek.
- Üstüne bir de Ekonomi yeterince istihdam yaratamıyor. Son üç yılda SGK kayıtlarına göre çalışıp prim ödeyenlerin sayısı sadece 1 milyon 605 bin kişi artmış. Halbuki her sene 1 milyon genç çalışma çağına giriyor! Bunun sınucunda Üniversiteden mezun olan bir öğrencinin işealma süresi ortalama 13,9 ay (TÜİK). Gençler doğal olarak çareyi KPSS veya yurtdışına göçte buluyor.
- Üstüne ücretler de eriyor.
- 2014-2022 döneminde yüksek öğretim mezunlarının ücretli ve yevmiyeli tam zamanlı çalışanlarının ortalama ücreti, asgari ücrete yakınsamıştır. Bu süreçte, erkek çalışanların ortalama ücreti asgari ücretin 1,73 katından 1,32 katına gerilemiş, kadın çalışanlarda 1,56 katından 1,18 katına. ASGARİ ÜCRETTE EŞİTLENME
- Yükseköğretim derecesi sahiplerinin ortalama geliri lise mezunlarının ortalama gelirinden 2012’de yüzde 77 fazlayken 2022’de sadece 38 fazla. Yani üniversite okumanıun primi yatıya inmiş. Ne demiştik? Diploma basmak devalüasyon.
- Bu tablonun neticesinde mezun olmadan üniversiteden ayrılanların sayısı artıyor. 2015 yılında 98 bin öğrenci üniversiteden ayrılırken, bu sayı 2017’de 150 bine, 2019’da ise 538 bine yükseldi.. Son olarak, 2022’de üniversiteden ayrılan öğrenci sayısı 390 bin oldu. Son beş yılda neredeyse 2 milyonkiiş ünibersiteden ayrıldı (Euronews). Kaynakların israfı, ümitlerin israfı.
Sonuç ve Tavsiyeler
- Bu tablo kolay değil. haklı olarak Mevcut siyasetin çözüm üretemediğini düşünüyor olabilirsiniz. Bu hislerinizi anlıyorum çünkü ben de bir nesil önce aynı yerdeydim.
- Okulun imkanları olmasa okuyamazdım. Burslar olmasa yurtdışına gidemezdim.
- Her nesil, kendisinden sonra gelenlerin daha iyi standartlara ulaşmasını sağlamalıdır. Benim sahip olduğum fırsatlara, oğluma sağlamaya çalıştığımız imkanlara bugünkü gençler de sahip olsun diye siyasetteyim
- Bu tabloyu değiştirmek için de Türkiye’nin imkanları yükselten, fırsatları artıran, hürriyetleri genişleten bir siyasete ihtiyacı var.
Peki, tüm bunlar yapılana karar gençler ne yapsın? Nasıl tercihlerde bulunsun? Bir nesil önce benzer yollardan geçmiş bir ağabeyleri olarak onlara beş önerim var:
- Birincisi, dünyanızı genişletin. İngilizce/ yabancı dil
İnternette inanılmaz bedava içerik var. Podcast, youtube vb. ingilizdceyi MEB öğretemedi, youtube, Netflix ve oyunlar, Erasmus, burslar, work and travel.
- İkincisi, pratik hayata atılın
- Staj, yarı zamanlı çalışma, freelance işler
- Üçüncüsü, çevrenizi çeşitlendirin
- Üniversite kulüpleri – ilk işim, farklı geçmişlerden, okullardan, bölümlerden, nesillerden gelen kişiler
- Dördüncüsü, kaygı düzeyinizi kontrol edin
- Herkes bir şey söylüyor. Belirsizlik
- Beşincisi, umudunuzu kaybetmeyin. İnsanlık tarihinin en iyi dönemlerinden birini yaşıyoruz. Ciddi imkanlar var. Gençleri umutsuzluğa, Türkiye’yi vasatlığa mahkûm eden zihniyeti hep birlikte yeneceğiz. Hiç merak etmeyin.